ağlamak

0 yorum
bakak alırım giden

geminin ardından atamam kendimi denize

ağlayamam...

virgüllü deneme

0 yorum

,n,,,virgüller gördüm ama ,fden evvel gelenini ilk kez görüyorum,

,f den demenin dendenini de öyle

ilk,

kez...


moskova'da akşam üzeri

0 yorum
oliver shanti'nin ono'n mweng'i ya da muadili ile izlenmesi denenebilir...




*kasım 2006 suları

(başlık yazamam şimdi, kalsın en iyisi böyle)

0 yorum

iyi bişeyi iyi bişey yapan bana dokunduğu yanıdır diycem sen güleceksin ama ben gülmene gene de bozulmam senin. ama inan ki sevgili hüz, inanıyorum ki dokunduğu şeyi ifade etmem kifayetsiz olacağı için yanlış olur (kifayetsiz olacağını denemeden bilemezsin deme hemen, sözün kendisi kifayetsiz zaten (sözün kendisi kifayetsiz demek kolaylığına kaçma da deme zira çok düşündüm bunun üstüne (düşündüğün şeyi ben nereden bileceğim sen söylemeden ki de deme çünkü beni tanıyorsun))). sadece dokunduğunu belirtsem bu sefer de eksik olur ve her eksik şey gibi ucu açık ve her ucu açık şey gibi yarım yamalak yamanabilmeye meyilli... yarım yamalak yamanmasına bozulurum işte sevgili hüz.

oyun sonu

0 yorum

"Benim yapıtlarım, neredeyse tamamen (şaka değil) temel anlam meselesidir ve bunun dışında bir sorumluluk kabul etmem. Eğer insanlar, ima edilen düşünceler arasında kafalarını ağrıtmak istiyorlarsa bırakın yapsınlar. Onlara aspirinlerini verin. Söylendiği gibi Hamm ve söylendiği gibi Clov, ikisi birlikte nec tecum nec sine te (ne seninle ne de sensiz) böyle bir yerde, böyle bir dünyada ifade edildiler, yapabildiğimin hepsi bu, yapabilecek olduğumdan daha fazlası."

S.B.Beckett


CLOV: (kaşınarak, üzüntülü) Pire var üstümde!

HAMM: Pire! Hala pire var mı?

CLOV: (Kaşınarak) Üstümde var bir tane. Kasık biti değilse.

HAMM: (Endişeyle) ama o noktadan insanlık yeniden başlayabilir! Yakala şunu Allah aşkına!



vian fuit hic*

0 yorum

tam karşında duruyor!

0 yorum
baktığın yere göre değişen ileti


Eylem Aktivistleri İçin Rehber

0 yorum


Genel Kurallar
  • Her şeyden önce eyleme gitmeden eylemi planlayın.
  • Grup halinde gidiyorsanız düşüncelerinizi, endişelerinizi grup arkadaşlarınızla paylaşın. Eylemde neleri yapacağınızı, neleri yapmayacağınızı tartışın. En ince ayrıntısına kadar neler olacağını planlayın.
  • Eylem alanının bir haritasını bulmaya çalışın. Grupla herhangi bir dağılma durumunda nerede tekrar bir araya geleceğinizi, nasıl haberleşeceğinizi kararlaştırın.
  • Grup içinde herkesin eylem sırasında onu takip edecek, kollayacak, koruyacak bir eşinin olmasını sağlayın.
  • Gözaltı durumunda yasal desteği nasıl alacağınızı konuşun. Avukat, legal örgüt gibi yasal destek alabileceğiniz yerlerin numarasını elleriniz kelepçeliyken bile görebileceğiniz bir yerinize çıkmayan tükenmez kalemle yazın. (belki telefon etme şansınız olabilir.)
  • Üzerinizde herhangi bir illegal örgütün dokümanının olmamasına dikkat edin. Bu, gözaltına alındığınızda aleyhinize kullanılabilir.
  • Yanınızda sadece eylem sırasında lazım olabilecek kişilerin, kurumların numaraları ve adresleri bulunsun.
  • Eylemden önceki günlerde iyi uyumaya, iyi beslenmeye, iyi dinlenmeye çalışın.
  • Eylemden önce karnınızı güzelce doyurun. Bol bol su için.
  • Sigara, alkol, uyuşturucu gibi maddeleri kullanıyorsanız azaltmaya çalışın.
  • Polisin bir numaralı silahı korkudur. Korkunuzu kontrol altında tutabildiğiniz sürece polisin kullandığı tüm silahlarla, tüm taktiklerle kolayca başa çıkabilirsiniz.
  • Her zaman serinkanlılığınızı koruyun, o anda ne olduğunu ve neler olabileceğini anlamaya çalışın. Etrafınızda panik olanları sakinleştirin.
  • Söylentilere kulak asmayın, onlar çoğu zaman yalandır ve korkuyu körükler. Tek gerçek gördüklerinizdir.
  • Polisin yaptıklarını, vahşetini ve yaralanmaları saati ve yeriyle kaydedin. Daha sonra çok işinize yarayabilir.
  • Unutmayın, siz güçlüsünüz! Siz adalet, özgürlük ve barış için ordasınız ve polis ne yaparsa yapsın buna karşı durabilirsiniz.
Ne giymeli?
  • Rahatça koşabileceğiniz , hava durumuna uygun, kapalı, rahat ayakkabı giyin. (sandalet ve terlik uygun olmayabilir)
  • Hava durumuna uygun, bol ya da sıkı olmayan kıyafetler. Üzerine varsa yağmurluk. Uzun kollu tişörtler, pantalonlar polisin kullandığı biber gazı, göz yaşartıcı bomba gibi kimyasal silahların vücudunuza temasını, dolayısıyla etkisini azaltır.
  • Gözlerinizi kimyasal silahların etkilerinden korumak için maske ya da gözlük (Gaz maskeleri en iyisi. Bulamazsanız onun yerine kenarları kapalı yüzücü gözlükleri işe yarar.)
  • Güneşten ve kimyasallardan korunmak için şapka, kasket gibi başınızı kapatacak bir şey. Şapka tanınmanızı da zorlaştırır.
  • Polisin attığı bombaları geri fırlatmak niyetindeyseniz inşaat işçilerinin kullandığı cinsten kalın eldivenler giyin. (lateks eldivenler ve bulaşık eldivenleri sıcak bombaları tuttuğunuzda elinize yapışabilir.)
  • Gerektiğinde ağzınızı ve burnunuzu kapatacak büyüklükte tercihen elma sirkesine batırılmış fularlardan birkaç tane (elma sirkesi bulamazsanız limonsuyu da olur, hiçbir şey yoksa su ile ıslatın.) Kimyasal silahların ağzınızı ve burnunuzu etkilemesini bir süreliğine engeller. Rahat nefes almanızı sağlar.

Yanınızda Ne Getirmelisiniz?

  • İçmek için plastik şişeler içinde yeterince su. (en az 2 litre)
  • Gerektiğinde enerji ihtiyacını karşılamak için kuruyemişler (fındık, fıstık, ceviz vs...)
  • Ulaşım, yemek gibi ihtiyaçlar için yetecek kadar para
  • Olayların, polis vahşetinin, yaralanmaların belgelendirilmesi için kol saati, kalem, kağıt
  • Alkol veya su bazlı güneş kremi (yağ bazlı olanlar kimyasal silahların etkilerini arttırırlar)
  • Kron ik bir hastalığınız varsa kullandığınız ilaçlardan bolca
    (gözaltına alınırsanız ihtiyacınız olabilir)
  • İçinde bandaj, flaster, iyotlu dezenfeksiyon solüsyonu, latex eldiven, gazlı bez olan küçük bir sağlık çantası
  • Menstruasyon (adet kanaması) için pedler ( Eylem günü tampon kullanmayınız. Tamponlar vücutta 6 saatten fazla kaldıklarında toksik şok sendromu denilen bir hastalığa yol açabilirler. Gözaltına alınırsanız tamponu değiştirmek için uygun bir ortam bulamayabilirsiniz.)

Neleri Yapmamalıyız?

  • Vücudunuza yağ bazlı kremler (yağ bazlı güneş kremleri, nemlendiriciler,vazelin gibi) sürmeyin. Kontakt lens kullanmayın.
  • Kolayca yakalanabileceğimiz bol kıyafetler giymeyin; sallanan takılar, kravat takmayın. Saçlarınız uzunsa sıkıca toplayın.
  • Eylem alanına tek başınıza gitmeyin. En iyisi bir grupla ya da tanıdığınız kişilerle beraber gitmektir.
  • Eylemden önce ve sırasında alkol içmeyin
  • Eylemden önce uyuşturucu kullanmayın, yanınızda getirmeyin. ( Esrar dahil)

Kaynak: http://www.geocities.com/yesilanarsi/rehber.doc

sybil

0 yorum
bir alt başlık olasılığı olarak "vestiyere bırakmak istediğim ıslak üstlüğüm: "ikiye bölünen vikont"".

bu gönderinin ilk başlığı üzerinden ruh halimin üstünkörü arkeolojisi: istemlerimle arasında sıkışıp kaldığım için sıkıntı ve edilgenliğimin faili, zavallı "görev"... vicdanımın pataklayıcısı... itiraf etmem gerekiyor ki şu yazımı dahi sana borçluyum, teşekkürler ve lanet olsun sana!

"...insanların “görevi” dediğimiz şeylerle, ahlaki sorumlulukları dediğimiz şeyler arasında bir ayrım yapmamız gerekiyor. Görevleri, yani toplumsal kurumların bu insanlara zaman ve olanak sağlamasının nedeni, bu olanakları kullanarak iktidara ve otoriteye destek sağlamaları ve doktriner yönetimi hayata geçirmeleridir. Diğer insanların dünyayı mevcut otorite ve ayrıcalıkları destekleyecek şekilde kavramalarını sağlamak için çalışabilirler. Onların görevi budur. Eğer görevlerini yerine getirmeyi bırakırlarsa kendilerini entelektüel işlere adama fırsatını kaybederler. Diğer yandan, ahlaki sorumlulukları tamamen farklıdır ve aslında bunun tam tersidir. Ahlaki sorumlulukları, hakikati anlamaya çalışmak, dünyaya ilişkin bir kavrayışa ulaşmak için başkalarıyla birlikte çalışmak, bunu diğer insanlara aktarmaya çalışmak, onların da kavramasına yardım etmek ve yapıcı eylem için zemin oluşturmaktır. Onların sorumluluğu da işte bunlardır. Ancak burada bir çatışma söz konusudur elbette. Eğer sorumluluklarınızı yerine getirirseniz, entelektüel faaliyetleri sürdürmek için sahip olduğunuz ayrıcalıkları kaybedebilirsiniz."

noam chomsky, entelektüellerin sorumluluğu (michael albert ile söyleşi)

ısıkaybı

Fotoğrafım
yalnızlık ürpertmez, ürperten ısıkaybıdır.