bu gonderi gelistirilmeli (peki neden burada?)
Presentation of Jesus in the Temple (Detay)
Vittore Carpaccio
1510
421x236 cm
hiçbirşeysonsuzadekgizlenemez
mayoz matematik
Mayoz bölünen bir dünyada matematiksel olarak her şey yeniden gözden geçirilmek zorunda kalırdı. Mitoz dünyamızda mesela 1/2 işleminin sonucu 0,5 olmalıdır. Ayrıca 1/0,5 ise 2 olacaktır. Oysa ki mayoz bir dünyada bir şey ikiye bölündüğünde (1/2) sonuç 2 olmalıdır. Yani 1/0,5=1/2 olmak durumundadır. Tabi bu noktada 1/0,5 işleminin mitoz dünyada dahi gündelik hayatta karşılıksızdır. Sözel kullanımda bir şeyi yarıma bölmek tamamen saçmadır. Bir şey olsa olsa 2’ye 2,5’a 3’e falan bölünebilecektir. Ve bu bölünme mitoz olarak gerçekleşeceği için de her zaman parçalar bütünden küçük olacaklardır. Peki ya gözle göremediğimiz o mikrokozmoz, hücrelerimiz? Onlar belli bir şifreyi bir daha bir daha üreterek çoğalırlar. Ortada bir azalış ya da mevcudun korunması değil basbayağı çoğalma ve büyüme olgusu vardır. Hayatın mayoz alanında, matematik alanının dışında kaldığından, tarifi güç şeyler olmaktadır.
(12.04.2004)
söz
Sizi bilmiyorum ama okumayı ve yazmayı ilk söktüğüm günden beri benim sildiklerim yazdıklarımdan fazla oldu her zaman. Mükemmeliyetçi falan da değilimdir, hatta birçok kez patavatsız bile olabilirim. Tahminim odur ki benim gerekçem söze verdiğim değerdir. Öyle sanıyorum ki birçoğumuz buna benzer bir hikayeye sahip yani, yazdıklarını sürekli düzeltmekten, bu sorumluluğu duyduğu için ayıklayıp durmaktan ortada yazı, konuşurken de söz bırakmaz hale getiriyorlar işi.
*** Bunun bence en tipik hali “nasılsın” sorusunda. “iyiyim”den daha parlak bir cevabı olmadığını düşünen birçok insanın bu soru cevap törenini teferruat olarak geçiştirmesi ihmal edilebilecek bir durum mudur? Halbuki kendine ait bir çok şeyi paylaşma olasılığı içeren böyle bir daveti bana kalırsa boş bir kibirle baştan savıyoruz birçok kez.
angelus novus*
Walter Benjamin, Pasajlar
not: ayrıca oku: http://akildefteri-turkiye.com/arsivoku.asp?feox=41 ve üzerine düşün, zizek'i unutma...
* "Yenilik anı, yeni oluşum, "Angelus Novus" -zamanı geldiğinde- birden belirecek. Bu yüzden bizim kuşağımız yeni bir anayasa inşa edebilir. Şu istisna ile ki, bu bir anayasa olmayacaktır..."
(toni negri, kurucu cumhuriyet)
çekidüzenle
birisi yazmadan ya da demeden de cevap hakkı yaratırım ben kendime, bazı arkadaşların birşey demesine bile gerek yoktur yani, ben illa yaratacaksam yaratırım kendi cevap hakkımı kendim kendime.
hatalıysam lütfen...
farmakolojik özellikleri
telefona bağlandı bağıran bir adam. gazi babasını yad etti bana, şehit dedi, kutsal birşeylerden bahsetti, asmayıp beslemek kanına dokunmuştu, ada dedi, "o" dedi (ada? o? anladım gibi oldum), sonra yine gazi dedi, şehit dedi, iyi akşamlar dedi... bu arada süleyman demirel universitası talebeleri avuçlarını telefondaki adama feda ettiler, canları feda olsundu adeta. sonra erhanla ben bir ara birbirimize baktık, tvdeki akıl tutulmasının sebebini birbirimizin suratında arar gibi bön bön.
bön apetit
(6.11.07)
medley
ince ince ip ayıklar gibi, başka da bişeye yanaşmadan, kendince bir oyun oynayan bir adam oturağında. oturuyor mu? hayır bu kadar basit deil. pullarını kesiyor telaşla. doğruyor, ayırıyor, bıçağı kör, elleri kör, sigarası ilgisizlikten bitmiş, tükenmiş, bitap halde. ayağa kalkar adam, dururken öylece hepten terli duvara bakar, duvar terli adam sarhoş, sigara ölüyor, pullar yapış yapış, yanıyor duvar, yanıyor pullar, sigara sönerken adam pul yalıyor, pullar yanıyor, adam yalıyor pulları, kesiyor pulları, pullar kesiyor adamın dilini, adam yanıyor, sigara yanıyor, duvarlar sırılsıklam, pullar kesiyor dilini, konuşmayan duvarlar adamı yalıyor, adam, dilim dilim, masa duman altı, masa üstünde duman, altında pullar, duvar ıslak, sigara bitik, ama adam terliyor, bıçak elinin altında, eli ıslak adamın, sigara dilimliyor, duvarlar duman altı, sigara isteksizce yanıyor, sönüp duruyor pullar, adamın ağzı kan, adamın dili dilim dilim, bıçak adamın yanan elinde, pullar duvara yapışmış, duvarlar eriyor...
(bir aralar)
haysitdown!
-meslek sırrı ayna sırrı gibi birşey diye düşünürüm, aynanın sırrı da bende aynacıların sırrı gibi çağrışım bırakır. sır dediğin, aynamız parlasın deyu camın ensesine onu bunu sürerken bulunan isli pisli birşey işte... amca sır demiş bir de, gizem katmış olaya-
eroğlu dediğin bir büyücü eloğlu...
faideli bilgiler
annadım, nası oldu?
"travmaya bağlı"
annadım, şindi nasılsın?
"ikiye ayrık"
annadım. en güzeli...
böölece seni hiçbişi şaşırtmaz, ya da herşey şaşırıtır ya da her ikisi de ama buna takmazsın ya da takarsın ya da her ikisi de ama unutursun nasılsa ya da unutmazsın ya da her ikisi de ben iplemem nasılsa.
öptüüüm
günnerin topüğü-9
(küçükken 3 yaşında olmak)