Yapraklara üzülen yaşlı bir adamın onları ufalayarak kavanozlara doldurması ve üzerlerine ılık su ilave ederek dinlenmeye bırakması ve akşam güneşinde kurutarak lastik terlik altında pestilini çıkarması ve baharda tekrar dallarına, fıstık çamı reçinesi marifetiyle takması üzerine bir sayıklama.
*
boşluk doldurmak üzere yazılan yazılar vardır. bir boşluğun olduğu varsayımıyla, daha da kötüsü onun doldurulması gerektiğine inançla yazılmışlardır... sessizlikte bir lekegibi...
yepa, yepa, yepa! andele, andele! arriba, arriba! yepa, yepa! "el sup speedy gonzalez" diğer adıyla "ayakkabıdaki taş" (diğer adıyla marcos) meksika, temmuz 1998
"Klee'nin "angelus novus" adlı bir tablosu var. bakışlarını ayıramadığı bir şeyden sanki uzaklaşıp gitmek üzere olan bir meleği tasvir ediyor: gözleri faltaşı gibi, ağzı açık, kanatları gerilmiş. tarih meleğinin görünüşü de ancak böyle olabilir, yüzü geçmişe çevrilmiş. bize bir olaylar zinciri gibi görünenleri, o tek bir felaket olarak görür, yıkıntıları durmadan üst üste yığıp ayaklarının önüne fırlatan bir felaket. biraz daha kalmak isterdi melek, ölüleri hayata döndürmek, kırık parçaları yeniden birleştirmek... ama cennet'ten kopup gelen bir fırtına kanatlarını öyle şiddetle yakalamıştır ki, bir daha kapayamaz onları. yıkıntılar gözlerinin önünde göğe doğru yükselirken, fırtınayla birlikte çaresiz, sırtını döndüğü geleceğe sürüklenir. işte ilerleme dediğimiz şey, bu fırtınadır."
Walter Benjamin, Pasajlar not: ayrıca oku: http://akildefteri-turkiye.com/arsivoku.asp?feox=41 ve üzerine düşün, zizek'i unutma...
* "Yenilik anı, yeni oluşum, "Angelus Novus" -zamanı geldiğinde- birden belirecek. Bu yüzden bizim kuşağımız yeni bir anayasa inşa edebilir. Şu istisna ile ki, bu bir anayasa olmayacaktır..." (toni negri, kurucu cumhuriyet)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder